ÜYELİK GİRİŞİ
Köy Muhtarımız
SAYFA ÇALIŞMA AŞAMASINDA
Dernek Başkanımız
                                                          MAHALLER KÖYÜ DERNEK BAŞKANI
Videolar
GURBETTEKİLER
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam72
Toplam Ziyaret116769
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.342738.4963
Euro43.465643.6397


RADYO DİNLE(CANLI )
radyo dinle
ALTIN BORSASI canlı
YENİ YILIMIZ MÜBAREK OLSUN...BİZİM GERÇEK YILBAŞIMIZ

Hicri Yeni Yılınız Hayırlı Olsun-Bugün 1435 yılına giriyoruz

Hicri 1435 yılına giriyoruz. 2013 Hicri Yılbaşı 3 Kasım Pazar akşamı başlıyor 4 Kasım Pazartesi akşamı bitiyor. 3 Kasım 2013 Pazar günü Hicri takvime göre yılbaşı. Hicri takvime göre 1434 yılını geride bırakıp 1435 yılına gireceğiz.

Hicri tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar. Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz. Ömer devrinde kabul olunmuştur. Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu. Bazı önemli hadiseleri (Hz. İbrahim'in ateşe atılışı, Fil vakası vb.) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı.

 

Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz. Ömer'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi. Hz. Ali'nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (a.s)'in hicreti, İslam tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı. Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir.

Hz. Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vade tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti. Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa el-Eş'ari'den gelen bir yazıda; Hilafet makamından gönderilen kağıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu. Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti.

 

Hicri-Kameri yıl, on iki aydır. İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar "eşhur'i hurum" adı verir ve bu aylarda savaştan ve her türlü şiddetten uzak dururlardı.

Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti. Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Salihin, II, 504). Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği "Aşura günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyazü's-Salihin, II, 509).

 

Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/miladi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz. Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.

 

Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir. Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür:


- Nuh (a.s)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar. Bilindiği gibi bu olay, Hz. Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu.

 

Hicri Yeni Yılınız Hayırlı Olsun-Bugün 1435 yılına giriyoruz

Hicri 1435 yılına giriyoruz. 2013 Hicri Yılbaşı 3 Kasım Pazar akşamı başlıyor 4 Kasım Pazartesi akşamı bitiyor. 3 Kasım 2013 Pazar günü Hicri takvime göre yılbaşı. Hicri takvime göre 1434 yılını geride bırakıp 1435 yılına gireceğiz.

GENEL Haberi - 04 Kasım 2013 Pazartesi - 12:51
Resmi büyütmek için üzerini tıklayın...

 

İlk haberleri gurup sayfamızdan öğrenebilirsiniz:
https://www.facebook.com/diniajans?ref=hl

 

Diniajans Ailesi olarak tüm okuyucularımızın Hicri yeni yılını tebrik ediyoruz. Bu vesileyle, aşağıdaki sorulala ilgili kısaca bilgi vermek istiyoruz;

- Hicri takvim nedir; ne zamandan beri uygulanmaktadır?

 

- Hicri yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayına özel bir ibadet var mıdır?

 

- Peygamberimiz yeni yılı nasıl karşılamıştır?

 

- Aşure günü nedir? Aşure gününe özel bir ibadet şekli var mıdır?

 

Hicri tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar. Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz. Ömer devrinde kabul olunmuştur. Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu. Bazı önemli hadiseleri (Hz. İbrahim'in ateşe atılışı, Fil vakası vb.) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı.

 

Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz. Ömer'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi. Hz. Ali'nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (a.s)'in hicreti, İslam tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı. Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir.

Hz. Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vade tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti. Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa el-Eş'ari'den gelen bir yazıda; Hilafet makamından gönderilen kağıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu. Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti.

 

Hicri-Kameri yıl, on iki aydır. İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar "eşhur'i hurum" adı verir ve bu aylarda savaştan ve her türlü şiddetten uzak dururlardı.

 

Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti. Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Salihin, II, 504). Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği "Aşura günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyazü's-Salihin, II, 509).

 

Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/miladi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz. Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.

 

Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir. Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür:


- Nuh (a.s)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar. Bilindiği gibi bu olay, Hz. Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu.


- Bunun yanında, Hz. Adem'in tevbesi,


- Hz. İbrahim'in ateşten kurtulması ve


- Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması bu güne rastlar.


- Öte yandan Muharrem ayının on altıncı günü Kudüs'ün kıble tayin edildiği ve


- On yedinci günde Fil ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır.

 

Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı. Bu ay dolayısıyla şairlerin yazdığı ve "Muharremiye" adı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça kabarıktır. Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı, padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın "Muharremiye" denilen hediyelerini alırlardı.

 

Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde "Muharremü'l-Haram" şekliyle geçmekte ve kısaca "mim" rumuzuyla gösterilmektedir. (Mefail HIZLI - Şamil İslam Ansiklopedisinden)

Kaynak : Sorularla İslamiyet

  
1892 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Türkiye

   









Arama
                                                                                                                                                    

                               
               

Web'te Türkçe

               
               
KRAL
Saat
Hava Durumu
Takvim
REKLAM VERENLER


Namaz Vakitleri
Günün Hadisi

Sağlık Haberleri